On yıl. On uzun yıl. Bir erkeğin kaldıramayacağı kadar fazla. Joan’ın anıları zihnimde yanıyor, beni çılgına çeviriyor. Onunla çevrimiçi sohbet etmek sadece açlığımı körükledi. Dokunuşunun, kokusunun, tutkusunun anıları her gün düşüncelerimi dolduruyor. Her zaman o rahatsız edici sızı, onu bir kez daha tatma, onu memnun etme arzusu.
Beklenmedik bir şekilde onun dokunuşunu hissetme, vücudunu keşfetme ve bu kadının sahip olduğu inanılmaz tutkunun tadını çıkarma şansı var. İlk başta bunun olabileceğine inanmama izin vermiyorum. Bir an bile olsa ona dokunabileceğimi, onu tadabileceğimi ve tadını çıkarabileceğimi ummaya cesaret edemiyorum.
Ama bu oluyor, ne olursa olsun.
İşte buradayım. Joan’ın otel odamın kapısını çalmasını bekliyorum. Heyecanla titriyorum. Yıllardır olmadığım kadar sert. Sanki onunla ilk seferimmiş gibi. Yaşayan en şanslı adam.
Kapının vuruşu elektrik çarpması gibi geliyor ve hemen mandalı bırakıyorum. Her zamanki gibi güzel bir kadının yüzüyle karşılanıyorum. Dudaklarımız buluşuyor ve bedenimden bir duygu seli akıyor. Ellerim onu keşfederken, giydiği elbisenin altında hiçbir şey olmadığını fark ediyorum ve o da hemen kayboluyor. Kendi giysilerimi yırtıyorum, tenimi ona değdirmeyi özlüyorum. Birbirimizi yatağa doğru çekiyoruz.
Her anın tadını çıkarmak istiyorum ama zamanımız kısa. Sadece bir saatim olmasına rağmen beni görmeye geldi. Onu tekrar öptüm ve dudaklarım boynuna ve boğazına doğru kaydı, yavaşça göğsüne doğru hareket etti, ellerim göğüslerinin yumuşak etini hissederken meme uçlarını bekleyen dudaklarıma doğru yönlendirdim. Onları içime çektim. Uzun bir kıtlıktan sonra beslenen aç bir adamım. Ondan doyamıyorum.
Kendimi kontrol etmek zor; yanıyorum. Ve Joan’ın inlemesini duymak beni daha da alevlendiriyor. Ellerim vücudunda aşağı doğru hareket ediyor, keşfediyor, deniyor, ona zevk vermek istiyorum. Kendimi kontrol etme umudumu kaybettim ve başımı göğsünden bacaklarının arasına indirdim. Planım onu tahrik etmekti, ama ıslaklığının kokusu bir anılar selini açtı ve ben onların içinde boğuluyorum. Yüzümü onun amına gömüyorum, dilim keşfederken parmaklarım onu açıyor, etini bana gösteriyor. Bazen kaygan parmaklarım onun götünü buluyor, istila ediyor, keşfediyor.
Onun amının tadını çıkarırken, bana doğru itmeye başlıyor, ilk başta yavaş ama yüzüme karşı daha sert ve daha hızlı, vücuduyla bana ne istediğini söylüyor. Yüksek sesle inliyor; dışarıdaki hizmetçinin adımı söylerken onu duymasını umuyorum. Aman Tanrım, bayılıyorum buna. Dilim ile klitorisini ovuştururken parmaklarım onun içinde daha hızlı hareket ediyor ve çıkıyor.
Aniden ürperiyor ve fışkırırken çığlık atıyor, kalçaları kalkarken beni ve yatağı ıslatıyor, ama ağzımla temasını hiç kaybetmiyor. Çığlıkları çekincesiz. Şimdi hizmetçinin bizi duyabildiğini biliyorum. Kulaklarım onun çığlıklarıyla doluyken onun zevkiyle sırılsıklam olmayı özledim. O çığlıklar önümüzdeki yıllarda kafamın içinde yankılanacak.
Başka bir sızı daha kaldı. Ona bağlanmak için ilkel bir ihtiyaç. Daha önce hiç bu kadar sert olduğumu hatırlamıyorum. Yavaşça içine girerken, bağlanırken seksi yüzüne bakıyorum. Birleşiyorum. Tanrım, birçok düzeyde harika hissettiriyor. Sıcak, sıkı amının penisimin üzerinde olması çok fazla. Etine her vuruş bir öncekinden daha yoğun. Yaşayan en seksi kadınla birlikteyim ve istesem de bu anın sonsuza kadar sürmesini sağlayamıyorum.
Başka bir şeye ihtiyacım var. On uzun yıldır düşündüğüm bir şeye. Ona isteklerimi söylüyorum ve bana o seksi gülümsemesini gösteriyor. Dizlerinin üzerine çöküyor, yüzü aşağı, kendini bana açıyor, arzuladığımı almama izin veriyor. Kayganlaştırıcıyı parmaklarımla ısıtıp seksi kıçına ve nabız gibi atan ereksiyonuma cömertçe sürüyorum. Aletimi kavrayıp içine doğru yönlendiriyorum. Yavaşça içeri itmek zor; o çok harika hissediyor. Beni derinden kabul ediyor, bunun acı verici olduğunu bilmeme rağmen. Ama bana ihtiyacım olduğunu ve istediğimi bildiği bir şeyi veriyor. Sıkı seksi kıçının her santimini barındırıyor. Yavaşça başlıyorum, ama tempom yükselmesi uzun sürmüyor. Şehvetim baskın geliyor. Acımasızım, kıçını benimki olarak işaretliyorum. Bana geri itiyor, beni daha derine çekiyor. Orgazmım yükseliyor. Uzun zamandır kendimi tutuyorum; bitmesini istemiyorum ama bitmesi gerektiğini biliyorum. Sahip olduğum azıcık gücü toplayarak geri çekiliyorum. Bunu yapmak çok acı verici, bir daha şansım olup olmayacağını bilmeden. Banyoya koşuyorum ve yatağa tekrar katılmadan önce kendimi temizliyorum.
Sıcak amını son kez tatmaya ihtiyacım var. Bana tanrıların nektarı. Dudaklarımla vücudunda dolaşıyorum, ta ki canımın çektiği şeyi bulana kadar. Etrafımda dönüyorum, ona sikime erişmesini sağlıyorum. Onu ağzına aldığını ve sonra ellerini şişmiş şaftımın etrafına sardığını hissediyorum. Parmaklarının üzerimde dans ettiğini hissediyorum. Alay ediyor. Toplarıma, pisliğime ve kıçıma dokunduğunda saf zevk. Vücudum kasılıyor, bana verdiği yoğun mutluluğu ele veriyor. Her dokunuşta yüzümü daha da derine gömüyorum amına. Joan bana dokunmaya devam ediyor ve ben hislerde kayboluyorum ve o da bunu biliyor. Zihnimle oynarken onun sikimi sarstığını hissediyorum. Ona doğru geri itiyorum, rahatlamaya çalışıyorum. Bunu benim için yapıyor, hiçbir kadının yapmadığı veya yapmayacağı şekilde bana zevk veriyor. Çok erken patlıyorum, on yıllık bastırılmış tutku ve arzu. Çöküyorum, tükeniyorum. Doyuyorum. İşaretleniyorum.
On yıl… Çok erken bitti. Ne kadar erotik olduğunu, ne kadar tutkulu olduğunu hatırlıyorum. Beni takip edebilecek herkes için şımarttı. Onu rüyalarımda düşüneceğim, uyanıkken hatırlayacağım. Yattığım kişilerin gözlerinde göreceğim.