Bu gece seni başka bir adamla paylaşacağım, bütün gün gergin bir şekilde bunu dört gözle bekledin sadece güneşin batmasını bekledin. İçinde biriken gergin heyecan ve gergin enerjiden sonra bir rahatlama ihtiyacı neredeyse dayanılmaz. Ön pencereye yürüyorsun ve dışarıya bir göz atıyorsun, otel odamızın dışında park edilmiş tek araba bizimki, perdeleri kapatıp hazırlanmak için banyoya yöneliyorsun, yakında burada olabileceğini biliyorsun. Siyah çoraplar, kısa bir etek, kasık kısmı açık bir oyuncak ayı ve senin için hazırlanmış bir göz bağı buluyorsun. Sesini benim duyabileceğim kadar yükseltiyorsun ve “Bütün bunlar mı?” diye soruyorsun. “Evet, o zaman git uzan,” diyorum sana.
Bir gece standında sana bir içki bırakılmış, sinirlerini biraz yatıştırmayı umarak hepsini içiyorsun, sonra rahatlıyorsun, hala devam edip etmeyeceğimizden emin değilsin; içkinin etkisini hissettiğinde orada uzanıp telefonunda geziniyorsun. Çok geçmeden bir araba kapısının kapandığını duyuyorsun, anında kalbin yarışmaya başlıyor. Telefonunu bırakıp gözlerini bağlıyorsun. Orada uzanıp dinliyorsun, içkiden kaynaklanan bulanıklığa odaklanmaya çalışıyorsun. Belki de başka bir oda için olduğunu düşündüğün anda belli belirsiz sesler duyuyorsun. Başka bir adamla konuştuğum belli ama kelimeleri anlayamıyorsun. Önce nasıl göründüğünü görmeyi sormadığına pişman oluyorsun, bilmemenin daha kolay olacağını düşünmüşsün. Zihnin milyonlarca senaryo geçiriyor, konuştuğumuz tek şey seni başka bir adamla paylaşmakta özgür olduğumdu, bunun ötesinde hiçbir ayrıntı vermedim.
Sesimizin yükseldiğini fark ettiğinde düşündüğün her şeyi unutuyorsun, odaya yaklaşıyor olmalıyız. Şimdi bizi anlayabileceğin kadar yakınız, odanın dışında bir an duruyoruz. Bana az önce kaçırdığın bir şeyi sormuştu, gerektiğinden daha yüksek sesle cevap verdiğimi duyuyorsun “Endişelenme, ona yeterince verdim, muhtemelen sikildiğini bile anlamayacak.” Bunun üzerine hafifçe kıkırdıyor ve “Tamam, senden sonra” diyor. Kapının açılıp kapandığını duyuyorsun ve bir yabancının kısık sesi yarı şakayla “Karın her zaman böyle mi giyiniyor yoksa bana mı?” diye soruyor. “Ha, ona söylediğim gibi giyiniyor. Bu geceki kıyafeti ben seçtim” diye cevapladım. Birinin yatağa yavaşça yaklaştığını hissediyorsun, irkilmek, hareket etmek… herhangi bir şey yapmak istiyorsun ama orada uyuyormuş gibi yapıyorsun. Ellerini sıkı yumruklar haline getiriyorsun ve gözlerin kapalı, bunu fark ediyorsun ve kendini rahatlamaya zorluyorsun. Gözlerin biraz açılıyor ve göz bağın görüşünü tamamen engellemediğini, alttan kısmen görebildiğini fark ediyorsun. Yatağın ayak ucunda duran bir figür dikkatini çekiyor, pantolonlu ve düğmeli gömlekli bir adam orada duruyor, yüzünü tam olarak göremiyorsun ama yapısından ve kıyafetlerinden bunun adam olduğunu biliyorsun. Benim boyumda görünüyor, belki biraz daha göbekli, hemen hemen aynı boyda ama sadece göğsüne kadar görebildiğin için emin olamıyorsun. Sesinden biraz daha yaşlı veya sigara içiyor gibi geliyor. Biraz daha yaklaşıyor, yatağın kenarında yanına, “Kahretsin, zevkin iyi. Harika görünüyor” diyor, eğilirken, vücudunu baştan aşağı inceleyerek seni içine çekiyor. “Evet, seksi küçük bir orospu olabilir, onu böyle giydirdim ki onu soyarken bir hediye açıyormuşsun gibi hissedesin” diyorum. “Eh, bok, teşekkürler. Ama çok fazla soyunmaya ihtiyacı yok gibi görünüyor.” diyor ve eteğini dikkatlice kaldırıp altında ne olduğunu görüyor, sonra da aşağı indiriyor.
Sanki odada değilmişsiniz gibi sizi tartışmamızı duymak biraz rahatsız edici, ama sizi hiç beklemediğiniz şekillerde tahrik ediyor. Bir fahişe gibi giyinmiş bir şekilde orada yatarken, odada sizi izleyen başka bir adamın tahrik olmasına inanamıyorsunuz. Neredeyse aşağılanmış hissetmek istiyorsunuz, bundan pek hoşlanmasaydınız kendinizi daha az kirli hissederdiniz.
“Tamam, başlayalım, burada daha fazla duramam” diyor. “O zaman başla, seni hiçbir şey durduramaz” diyorum. Gömleğini çıkarırken yataktan uzaklaşıyor, kemerini gevşetmeye başlarken “Başladığımızı sanıyordum? Neden orada öylece duruyorsun” diyor. “Şimdilik sadece izleyeceğim, tadını çıkaracağım” diyorum. “Kurallar neler?” “Hiçbir iz bırakma” diyor. “Bu kadar mı?” “Bu kadar.”
“Bu eğlenceli olacak” diye mırıldandığında sesindeki gülümsemeyi duyuyorsunuz. Boxer’ını aşağı çekerken tamamen sertleşmiş penisi sizin için görünür durumda, hala birkaç adım ötede sadece size bakıyor, kendi kendine “O amımı dolduracağım” diye fısıldadığında penisini ovuşturuyor. Yaklaşmaya başlıyor, hemen yanınızdaki yatağın yanında duruyor. “Hey, buna ihtiyacın olabilir” diye seslendim ve ona bir şişe kayganlaştırıcı fırlattım, şişeyi yakaladı ve sana dokunmadan eteğini yukarı çekmek için bir parmağını kullandı, ıslak amını açığa çıkardı. Neredeyse duyulamayacak bir şekilde kıkırdadı “Hayır, sanırım yapmayacağız” dedi ve bana geri fırlattı.
Islaklığının seni ele verip vermediğini bilmiyorsun ama o başka bir şey söylemedi, farkında olmadığından veya umursamadığından emin olmadan uyuyormuş gibi davranmaya devam ediyorsun. Artık yeterince yakın, penisinin biraz ıslak olduğunu görebiliyorsun, hala sana bu kadar yakın dururken onu okşadığını görmek seni çaresizleştirmeye başlıyor, sahip olduğun tüm korkuları unutuyorsun ve sadece kendi kendine o penisi içinde hissetmek istediğini düşünüyorsun.
Yatağa çıkıyor ve bacaklarınızı ayak bilekleriniz tarafından ayırıyor, bacaklarınızın arasına diz çöküyor, nefesinin biraz hızlanmaya başladığını duyabiliyorsunuz. “Hediyemi açacağım” diyor heyecan ve şehvetle. Eli bacağınızın iç kısmında yavaşça yukarı doğru hareket etmeye başlıyor, ta ki eli tacizin en üst noktasında cildinize temas edene kadar. Şaşırtıcı derecede sert parmaklarının uyluğunuza dokunması tüylerinizi diken diken ediyor, sonra iki elini de kullanıyor ve yavaşça bir tacizi, sonra da diğerini aşağı çekiyor.
İçinde onun penisini hissetmeye anlar kaldığını biliyorsun, onu çok istiyorsun, oturduğum yerden bile belli oluyor. Eli yine uyluğunun üzerinde, yarığına çok yakın. Elini dudaklarına dokunduğunu hissedene kadar daha da yakınlaştırıyor. “Ah, iyi kız ıslak ve hazır değil mi?” diye fısıldıyor. Çok yumuşak bir “evet” nefesi vermekten kendini alamıyorsun. Sonra senin üstünde, vücudundan gelen sıcaklığı, ağırlığını hissedebiliyorsun. Ama sonra duruyor ve yatağa doğru hareket ediyor, nasırlı elini yüzünde hissettiğinde hemen omzunun yanında, seni ona doğru çeviriyor ve penisini nazikçe ağzına doğru yönlendiriyor. Ön sıvısını, terini tadabiliyorsun, yatağın yanına bir sandalye koyduğumu duyduğunda penisini ağzına sokup çıkarmaya başlıyor. Her şeyi görmek istiyorum. Ağzını kullanırken masken kaymış, açtığında beni kısmen görebileceğin bir açıda duruyorsun. Ben çıplaktım ve bu adam senin ağzını kullanırken penisimi okşuyordum. Ağzından çekilirken gözlerini tekrar kapatıyorsun.
“Şimdi hazırım” diyor yüksek sesle, tekrar bacaklarının arasında, sert, sıcak, ıslak penisini bacağında hissedebilirsin. İç çamaşırının kuplarını aşağı çekiyor. “Mükemmel memeler” diye mırıldanıyor yumuşak bir sesle. “Ona tokat atabilir miyim?” diye soruyor. “Sana sadece iz yok demiştim, sikişmeye başla” diye cevap veriyorum. Ağırlığının değiştiğini ve sonra bir göğsüne, sonra diğerine şaşırtıcı bir tokat attığını hissediyorsun. O kadar tahrik oluyorsun ki acı zar zor hissediliyor, tekrar hareket ediyor ve sonra hissedebiliyorsun, penisinin ucu açıklığına zar zor değiyor. O kadar çok ön sıvısı var ki içine damladığını hissedebiliyorsun. Dikkatlice ve kasıtlı bir şekilde içine giriyor, içine tamamen girmek için zaman ayırıyor. Kalçalarını hissedebiliyorsun ve sana derinlemesine bastırıyor, çok iyi, ıslak ve sıcak hissettiriyor. Üzerindeki farklı vücut, farklı penis, bu adamın seni becerme şekli kafanı karıştırıyor. Düşüncesizce çarşafları ölümcül bir tutuşla kavrıyorsun, devam etmesini istiyorsun. İçinde kalır, penisini esnetmek dışında hareket etmez, kendini tutamazsın. “Amıma sik” diye inlersin. “Biliyordum” der sadece ve sonra seni sertçe becermenin tadını çıkarmaya başlar. Bacaklarınla onu kavrarsın, her dışarı çıktığında onu içine çekersin. Daha sıkı sıktığında “İyi kız” diye homurdanır. Yavaşlamaya başlar, durduğunda nefesi ağırlaşır ve sertçe sana “Şimdi dizlerinin üstüne çök” der, eğilip dediğini yapmaktan çekinmezsin, yanına bakarsın, ben şimdi orada duruyorum, çıplak ve yavaşça penisimi okşuyorum. Bana ve şişkin penisime bakarak patlamak üzere olduğumu anlayabilirsin, bana baktığını bile fark etmiyorum. Sadece onu bekleyen havadaki kıçına bakıyorum.
Dizlerini arkana koyup vücudunu istediği pozisyona sertçe manevra ettiriyor, aletinin amına girmesiyle seni kalçalarından sıkıca kavrıyor ve seni aletinin üzerine çekiyor. Yastığı sıkıca kavrarken yüksek sesle “Aman Tanrım” diye inliyorsun, o neredeyse çok derine inerken. Yastığı kendine doğru çekiyorsun ve umutsuzca inlemeye devam ediyorsun. Boşalmanı engelleyemiyorsun, orgazm olurken tüm vücudun titriyor, orgazm boyunca seni becermeye devam ederken yastığı ısırmak zorunda kalıyorsun. “Kıpırdama, daha bitmedi” diye emrediyor. Her iki itişte bir seni şaplaklamaya başlıyor, “Hepsini al sürtük” diye homurdanıyor, aletinin içindeki boşalma fışkırmaya başladığında uzun ve kesintisiz bir inleme sesi çıkarıyor.
Hala orada uzanmış, nefes almaya çalışırken o giyiniyor. “Haklıymışsın, seninki iyi. Kendi karımla hiç bu kadar sert gelmediğimi sanıyorsun” diyor. Çıkarken ona kapıya rahatsız etmeyin işaretini koymasını söylüyorum.
Sırt üstü yuvarlanıyorsun ve bana bakıyorsun, bir şey söylemek için ağzını açıyorsun ki, elimi dudaklarına götürüp “Şşş, uzan. Bitiremedim” diyorum.
Bir adamın ağzını ve amını kullanmasını, önümde seni şaplaklamasını izlemek beni çok kıskandırdı ve öyle tahrik etti ki düşünemiyorum. Bacaklarının arasına bakıyorum ve onun sperminin senden aktığını görüyorum, o siyah oyuncak ayı daha da ıslak ve yapışkan oluyor. Siyah giysinin üzerindeki beyaz sperm beni tetikliyor, bacaklarını iyice ayırıyorum ve seni, bacaklarını, iç uyluklarını, klitorisine hiç dokunmadan amının her yerini yalamaya başlıyorum. Dilimin içinde olduğunu hissettiğinde, tekrar tahrik olmaya başlıyorsun. Başka bir adamı senden yaladığımı, seni ve onu tattığımı, az önce yaşadığın seksin tadına baktığımı biliyorsun.
Aşağı baktığında ve seni temizlerken penisimi ovuşturduğumu gördüğünde, başını geriye atıp inliyorsun. “Durma” diye mırıldanıyorsun, sana binmeye çalıştığımda, başımı bacaklarının arasına doğru itiyorsun ve beni tutuyorsun. Ellerinin saçımı kavradığını, beni aşağı doğru ittiğini hissediyorum. Seni alt etmek, seni sabitlemek ve becermek istiyorum, o kadar tahrik olmuş ve yakınım ki sadece içinde olmak istiyorum. Ama sen yaptığım şeye o kadar meraklısın ki devam ediyorum, her yerini yalayıp sonra klitorisini nazikçe emiyor ve yalıyorum. Başım bacaklarına dolanmışken o gece ikinci kez orgazm oluyorsun, beni neredeyse eziyor ve sürekli “oh fuck oh fuck” diye bağırıyorsun.
Bilinç kaybının eşiğinde uzanmış bir şekilde sana biniyorum, penisimi senin yarığına doğru yönlendiriyorum, ıslaklığının hissi ve penisimdeki spermi sana nüfuz ederken neredeyse çok fazla, dışarı çekilirken ve tekrar içeri girerken her şeyin ne kadar ıslak olduğunu duyabiliyorum. Kulağına sıcak fısıltılarımı hissedebilirsin “Üzerimde spermini hissedebiliyorum” ne kadar çok pompalarsam o kadar çok spermini dışarı itiyorum, şaftımı kaplıyor ve toplarımın üzerinden damlıyor. Geri çekilmeye, kendimi sınırlamaya çalışıyorum ama dayanamıyorum. “Pis orospu” diye tekrar tekrar nefes aldığımı duyuyorsun ve sonra hissediyorsun, içinde patlıyorum. Amın hissettiğin en büyük iki sperm yüküyle dolup taşıyor. Terleyerek ve nefes nefese üstüne yığılıyorum.
Orada uzanırken, yumuşak sikim hala senin içindeyken, tuvalete gitmek ya da bayılmak arasında kararsız kalıyorsun. Tüm o sıcak spermin şafttan ve toplardan aşağı damlaması ve sıcak ıslak amının hala sikimi sarması beni tekrar tahrik etmeye başlıyor. Yumuşak sikimin içinde sertleştiğini hissedebilirsin.